Pazar günü yaptığım peçeteliklerim. Artık el atmadığım bir şey kalmadı sanırım,varsa hatırlatın lütfen:) isteyen varsa pasajıma buyursun:)
Kimyacı Kupası
28 Kasım 2010 Pazar
Nasıl ama kupam? Ben çok sevdim,çayım periyodik cetvelim ve ben gayet mutluyuz şu sıralar:) Sevdiğim bir hocam armağan etti bana. Öğrenciyken olsaydı daha iyi olurdu,soruları çözerken, kitapların içinde periyodik cetvel arayacağıma kupama bakardım:) Altta görünen çiniler ne alaka derseniz,sorunuzun cevabı pek yakında:)
İlgili Konular:
bardak,
kupa,
periyodik cetvel
Babamdan Ayva Reçeli Tarifi
23 Kasım 2010 Salı
Tanrım bu bir rüyamı yoksa? Böyle bir başlık attığıma inanamıyorum hakikaten. Benim babam bırakın mutfağa gidipte su almasını, suyla aynı odada bulunsa bile kalkıp almayan bir adamdır. Adamdı daha doğrusu emekli oluncaya kadar. Emekli olduktan sonra akşam yemeklerinde salatayı yapmaya başlamıştı,oda aklına eserse. Pazar günü dışarıdan eve geldim, babamda bir telaş. "neslihan ayvalar vardı burda,çürüyorlardı. Annende evde yok.Ben bunlardan bir reçel yapıyım en iyisi dedim,hemde annene süpriz olur" ( Çok romantik, çooook:):):):) Çok şaşırdım yaw.Babam ve mutfak. Çok ayrı kavramlar gerçekten. Nasıl yaptın baba diyorum. "Ayvaları doğradım, biraz su birazda şeker koydum okadar. Çok kolay neslihan" diyor. Yakında yemek kitabı çıkarırsa hiç şaşırmam artık:):)
Ayvalarıda biraz büyük doğramış galiba. Acemiliğine verin artık:)
Ayvalarıda biraz büyük doğramış galiba. Acemiliğine verin artık:)
İlgili Konular:
babam,
BEN VE KENDİM
Kapı Süsü-2
22 Kasım 2010 Pazartesi
Çok sevdim ben bu kapı süsü olayını. Bunu da ablam için yaptım dün akşam. 1-2 tane daha var süslenmeyi bekleyen halka. Şimd yazı yazarken resime bakıyorumda,çok güzek yapmışım yaaaw:) Yılbaşı temalı şeyleri çok seviyorum ben,süslü eşyaları, renkli-ışıklı ağaçları. Keşke her zaman caddeler böyle süslü olsa:)
İlgili Konular:
kapı süsü,
wreath,
yeni yıl,
yılbaşı,
yılbaşı süsleri
Kapı Süsü
21 Kasım 2010 Pazar
Dün Blogları okurken cheerful demet'in bu yazısındaki kapı süslerini gördüm.Çok kıskandım:) Kapı süsü yapmak istiyordum ama hep strafor almayı unutuyordum. Demet'te strafor olayına başka bir çözüm bulmuş. Çakma strafor yapmış. Bende aldım hemen elime kartonu makası ama Demetin dediği malzemeden yoktu elimde sarmak için. Bende evdeki tülleri,kumaş parçalarını sardım üstüne. Yani anlayacağınız benimki iki kere çakma strafor oldu:) Halkalardan birini dün akşam süsleyip taktım hemen kapımıza.Annemde nazar boncuğu dikmiş üzerine :) Diğer ikisinide bu akşam süsleyeceğim.Yakında karşınızda olur;)
İlgili Konular:
BEN YAPTIM,
kapı süsü,
wreath
20 TL'ye Hobi Köşesi
18 Kasım 2010 Perşembe
20 TL'ye bu kadar şey yapılırmı demeyin. Ben yaptım. Oldu.(Ali Ağaoğlu gibi konuştum..hah ha ha:)) bir odam var 40 şekle soktum. Demekki bir evim olsa neler neler yapacağım. Odayı her temizlediğimde şeklini değişitiriyorum. Bu da yaklaşık 4 ayda bire tekabül ediyor:) Neyse gelelim konumuza. Daha önceden çalışma masam vardı,okul bitince onu yeğenime verdim. Onun üstünde rahat rahat boya falan yapamıyordum. Sonra düz bir masa vardı evde onu kullanmaya başladım. Ama bu seferde malzemeler falan hep orda burda. Rahat lolmuyordu, toplaması,aradığımı bulması ayrı bir dertti. Çok da fazla masraflı bir şey yaptırmak istemiyordum. Evde eski karyolanın suntası varmış. Annem hiçbirşey atamaz, bu suntayıda niye sakladığını anlamadım zaten. Ama iyi yapmış bizim hükümet:) tam duvarın ölçüsünde kestirdim marangoza suntayı,kalan parçayıda dörde böldü raf olur diye. Sonra da suntaları 10 tl ye aldığım duvar kağıdıyla, eniştemle beraber bir güzel kapladık. Eniştemde ne yapsın bir tanecik baldızı var uğraşıp duruyor:)
Buradada eniştemden artistik tutkal sürüşler:) Hepsini kaplamaya 10 m lik bir rulo yetti. Duvar kağıtlarını biz tutkalla yapıştırdık. Pattex, bali gibi yapıştırıcılarla da olurmuş gerçi. Uzun rafları da ablam taşınırken ondan hacılamıştım:) Sonra hepsini ayaklar yardımıyla duvara sabitledik. Ve sonuç... Henüz yerleştirmedim. Rafları doldurunca eminim daha güzel görünecektir. Kutular,boyalar, kurdeleler filan...:)
İlgili Konular:
BEN YAPTIM,
hobi köşesi,
hobi masası,
raf
Minyatür Saksılarım
9 Kasım 2010 Salı
Bu saksıların öyle büyük göründüğüne bakmayın.Boyu 6 cm sadece. Plastiğe benzer bir malzemeden yaptım. Önce parçaları kestim sonrada yapıştırıcıyla yapıştırdm. Nasıl süslesem derken dekopaj kağıtlarımdan birinde böyle ufacık çiçekler gördüm. onlarıda üstüne yapıştırdım. Üstündeki çiçekleride silikon yardımıyla sabitledim.
Ufak tefek şeylerle uğraşmak pek bi hoşuma gitti. Yakında başlarım minyatür odalar yapmaya. Heee..Bu saksıları nereye koymak içinmi yaptım? Yakında görürsünüz. Çok güzel bir yere koyuldular;)
İlgili Konular:
BEN YAPTIM,
minyatür,
minyatür saksı,
saksı
Kaktüs
4 Kasım 2010 Perşembe
Artık benimde kaktüsüm var. Her yerde kaktüsün radyasyonu emdiğini,özellikle bilgisayarın olduğu odada bulundurulması gerektiğini duyuyordum. Geçen gün praktikere gittiğimde bu kaktüsleri gördüm ve aldım bende bir tane.Ordaki reyonda radyasyonu emen tek bitki olduğu yazıyordu.
Eve geldikten sonra,merak ettim bir araştırıyım ben bu konuyu dedim. Meğer öyle birşey yokmuş:)
Şöyleki; görebildiğimiz ışınlar (ışıklar), kızılötesi ve morötesi ışınlar, mikrodalga ışınları, radyo ve tv dalgaları/ışınları vb. ışımaların hepsi aslında radyasyondur. Yani Fizik bilimine göre radyasyon= ışık demekmiş.Tüm bitkilerin fotosentez yapıp besin üretmesi için ışığa ihtiyaçları vardır. Dolayısıyla tüm canlı bitkilerin(bunlara kaktüslerde dahil dolayısıyla) canlı kalabilmek için, ışığı yani radyasyonu emerek fotosentez yapması ve besin üretmesi zorunludur.
Ayrıca evrendeki tüm yüzeyler ışığı yani radyasyonu bir miktar emerler. Belki kaktüs kadar,belkide daha fazla...Kaldı ki tv cihazları, canlılığa zarar verici türden, çok yüksek enerjili bir ışınım (radyasyon) üretemezler. TV cihazından yayılan radyasyon, canlılara zararlı değildir.
Özetle; kaktüs diğer bitkilerden farklı olarak radyasyonu emmez. Sanırım bu çiçekçilerin kaktüs satışını arttırmak için uydurduğu bir haber.
Eve geldikten sonra,merak ettim bir araştırıyım ben bu konuyu dedim. Meğer öyle birşey yokmuş:)
Şöyleki; görebildiğimiz ışınlar (ışıklar), kızılötesi ve morötesi ışınlar, mikrodalga ışınları, radyo ve tv dalgaları/ışınları vb. ışımaların hepsi aslında radyasyondur. Yani Fizik bilimine göre radyasyon= ışık demekmiş.Tüm bitkilerin fotosentez yapıp besin üretmesi için ışığa ihtiyaçları vardır. Dolayısıyla tüm canlı bitkilerin(bunlara kaktüslerde dahil dolayısıyla) canlı kalabilmek için, ışığı yani radyasyonu emerek fotosentez yapması ve besin üretmesi zorunludur.
Ayrıca evrendeki tüm yüzeyler ışığı yani radyasyonu bir miktar emerler. Belki kaktüs kadar,belkide daha fazla...Kaldı ki tv cihazları, canlılığa zarar verici türden, çok yüksek enerjili bir ışınım (radyasyon) üretemezler. TV cihazından yayılan radyasyon, canlılara zararlı değildir.
Özetle; kaktüs diğer bitkilerden farklı olarak radyasyonu emmez. Sanırım bu çiçekçilerin kaktüs satışını arttırmak için uydurduğu bir haber.
İlgili Konular:
kaktüs,
kaktüs radyasyonu emermi
Bıçaklığın Yeni Hali
29 Ekim 2010 Cuma
Sevgili ablacım ev aldı demiştim ya. Bizde bir koşuşturmadır gidiyor. Bir yandan da boyamalar devam ediyor. Ortaya çıkan ilk ürünümüz bu. Hepimizin evinde olan ahşap bir bıçaklıktı kendisi. Yeni eve böyle gidemeyeceğine karar verdik ve onuda yeniledik. Önce zemin rengine boyadım ve krem rengiyle üzerine dama deseni yaptım. Sonrada üzerindeki desenleri hamurla kabarttım. Evde şu an yapımı devam eden objelerle yakında bir Ece Aymer sergisi açarım bende. Hani Ankara'ya sergiye gidemeyenler vardır:):)
İlgili Konular:
ahşap bıçaklık,
ahşap boyama,
BEN YAPTIM,
bıçaklık,
ev aksesuarları
Ciciler Ciciler
Yeni ciciler ekledim dükkanıma.Aslında bunları yapalı 2-3 aydan fazla oldu,fotoğraflarıda çekilmişti ama yayınlamak ancak kısmet oldu. Daha fotoğrafını bile çekmediğim bir sürü şey daha var. Hem de değişik bir kategoride ürünler olacak. Gelinlere,bebeklere ve süslü evlere özel olacak.
Hepinizi öpüyorum ve renkli günler diliyorum...
İlgili Konular:
BEN YAPTIM,
KOLYE,
TOKA,
yaptıklarım,
yeni ürünler
Dikiş Kutusu
21 Ekim 2010 Perşembe
Bir Ece Aymer klasiği olan hamur kabartma tekniğini sonunda bende denedim.Yapması çok zevkliymiş gerçekten. Dekupaj kağıdını da Ankara'ya gittiğimde Ece Hanımdan almıştım. Bu aralarda ablamın yeni evine boyuyoruz da boyuyoruz... Bi yandanda hamurla kabartıyoruz. Biten objeler var ama verniklemedim henüz. Hepsini bitirip vernikleyince, gösteririm cicilerimi size.
İlgili Konular:
ahşap boyama,
ahşap boyama kutu,
dekupaj,
dikiş kutusu
Üç Renkli Cupcake Süsleme
Cupcake süslemek isteyenlere bir öneri olur belki buradaki tarif. Resimlerden de anlaşılıyor gerçi nasıl yapıldığı ama ben yinede kısaca anlatmak istedim. Önce hazırladığınız kremayı üçe bölün ve istediğiniz renklerde gıda boyası katarak renklendirin. sonrada krema torbasına hepsinden birer kaşık koyarak,keklerin üzerine sıkın.
Not: Sizce "cupcake" olarak mı yazmalıyız yoksa "kapkek" olarakmı? Yada başka bir önerisi olan varmı?
Not: Sizce "cupcake" olarak mı yazmalıyız yoksa "kapkek" olarakmı? Yada başka bir önerisi olan varmı?
İlgili Konular:
cupcake,
cupcake süsleme,
PASTA TARİFLERİ
Çanta Dikmek İsteyenlere
14 Ekim 2010 Perşembe
Böyle bir çanta dikmek isteyenleri buraya alalım lütfen.
Artık kursa başladım ya, bol bol dikiş projeleri bulurum ben. Maymun iştahlımıyım neyim:)
İlgili Konular:
.çanta dikimi,
Çanta,
çanta modelleri,
çanta nasıl dikilir,
dıy,
dıy projects,
kendin yap,
kendin yap projeleri,
tutorial
Ne Yapacağını Şaşırmıs Neslihan
Evet. O benim! Hani ben kendimi incik boncuğa boyamaya verdim ya... Bu sene de yazılmıştım yine İsmek'in ahşap boyama kursuna. Dün kursun ilk günüydü. Gittim hoca değişmiş, pekte sevmedim yenisini açıkcası. Devam etmek istemedim açıkcası. Ne yapsam,hangi kursa gitsem diye düşünürken, gittim seramik kursuna yazıldım. Bir o eksikti ya tam olsun dedim:) Bugün öğleden sonra gidicem ilk derse. Bakalım ne yaptırcaklar.Annemle babam seni boşuna okuttuk derken,biraz haklılık payları var sanırım. :)
İlgili Konular:
BEN VE KENDİM,
benden haberler,
dikiş,
dikiş kursu,
nesli akçay
Ahşap Boyama-5
12 Ekim 2010 Salı
Bu yazımda gösterdiğim tepsim bitti sonunda. Tepsinin yapım aşamalarına gelince, öncelikle zemin boyasını net rengi elde edinceye kadar 2-3 kat boyadım.Sonra tepsinin boyutlarına göre kesitiğim resmin arkasına dekupaj tutkalını sürüp tepsiye yapıştırdım ve bir bez yarıdmıyla tampon yaparak resmin iyice yapışmasını sağladım. Resmi daha sonra yapılacak işlemlerden korumak için 2 kat dekupaj tutkalı sürdüm. İyice kuruduktan sonra resmi çatlatmak için çatlatma verniğinin 1. aşama ilacını 2 kat, 2. aşama ilacını 1 kat sürdüm. Zaman geçtikçe çatlaklar oluşmaya başladı. Ben iyice çatlasın diye 1 gün beklettim tepsiyi. Beyaz yağlı boyayı sürüp bezle silerek, boyanın çatlakların içine girmesini sağladım. son olarakta vernikledim.
İlgili Konular:
ahşap boyama,
ahşap boyama tepsi,
ahşap tepsi,
dikiş kutusu,
nesli akçay,
resim çatlatma,
resim çatlatma nasıl yapılır,
tutorial
Emre'den Hayat Dersleri
3 Ekim 2010 Pazar
Emre'yle dün akşam aramızda geçen konuşmayı anlatıyorum sizlere.
Emre: Teyze! Kötü korkunç rüyalar görmek istiyorsan ne yapman gerektiğini anlatıyım mı sana?
Teyze: Hayır teyzecim,ben kötü rüya görmekten hoşlanmıyorum.
Emre: Tamam o zaman ne yapmaman gerektiğini anlatıyım sana.
(Teyze burda gülme krizine girer:):):))
Emre: Şimdi teyze uyumadan önce kötü şeyler düşünürsen kötü rüya görürsün, iyi şeyler düşünürsen iyi şeyler görürsün. Eğer hiç birşey düşünmeden uyursan hiç birşey görmezsin.
Teyze: Eee... Sen ne düşünüyorsun uyumadan önce?
Emre: Ben hiç birşey düşünmüyorum,rüyamda da hiç birşey görmüyorum.Kafam rahat oluyor öyle. Güzel şeyler görünce rüyamda "aaa bu ne güzelmiş, aaa buda çok müthiş bir oyuncakmış" sürekli bunları düşünüyorum. Sonuçta kafa buda teyze, arada dinlenmesi lazım. Gündüz düşün, gece düşün. Çok yorucu oluyor. Onun için hiç bir şey düşünmüyorum uyumadan önce, kafamı dinliyorum.
(Teyze hala krizdedir,ondan sesi çıkmamaktadır.)
Çoçuk da haklı tabi 6 yaşında, o kadar düşünecek şeyi var. İş güç stres...Gece rahat etmek istiyor:)
Emre: Teyze! Kötü korkunç rüyalar görmek istiyorsan ne yapman gerektiğini anlatıyım mı sana?
Teyze: Hayır teyzecim,ben kötü rüya görmekten hoşlanmıyorum.
Emre: Tamam o zaman ne yapmaman gerektiğini anlatıyım sana.
(Teyze burda gülme krizine girer:):):))
Emre: Şimdi teyze uyumadan önce kötü şeyler düşünürsen kötü rüya görürsün, iyi şeyler düşünürsen iyi şeyler görürsün. Eğer hiç birşey düşünmeden uyursan hiç birşey görmezsin.
Teyze: Eee... Sen ne düşünüyorsun uyumadan önce?
Emre: Ben hiç birşey düşünmüyorum,rüyamda da hiç birşey görmüyorum.Kafam rahat oluyor öyle. Güzel şeyler görünce rüyamda "aaa bu ne güzelmiş, aaa buda çok müthiş bir oyuncakmış" sürekli bunları düşünüyorum. Sonuçta kafa buda teyze, arada dinlenmesi lazım. Gündüz düşün, gece düşün. Çok yorucu oluyor. Onun için hiç bir şey düşünmüyorum uyumadan önce, kafamı dinliyorum.
(Teyze hala krizdedir,ondan sesi çıkmamaktadır.)
Çoçuk da haklı tabi 6 yaşında, o kadar düşünecek şeyi var. İş güç stres...Gece rahat etmek istiyor:)
İlgili Konular:
BEN VE KENDİM,
emre dağ,
nesli akçay
Beni Hatırladın mı?
30 Eylül 2010 Perşembe
Sophie Kinsella'nın daha önce Pasaklı Tanrıça isimli kitabını okumuştum.Çok hoşuma gitmişti. Bu kitabınıda geçen hafta okudum çok beğendim. 2 günde bitirdim zaten. Çok eğlenceli bir kitap.Okumayanlara tavsiye ederim.
Kitabın konusu ise kısaca şöyle;Lexi, berbat bir trafik kazasının ardından hastanede gözlerini açıyor. Ona göre sene 2004. Kendisi yirmi beş yaşında ve çarpık dişli biri. Felaket bir aşk hayatına sahip. Ancak, her ne kadar inanamasa da, öğreniyor ki, sene aslında 2007 -Lexi artık yirmi sekiz yaşında, dişleri inci gibi ve çalıştığı departmanın da patronu olmuş; üstelik de evli. Hem de yakışıklı mı yakışıklı bir milyonerle. Son 3 yılını unutan Lexi'nin yeni yaşantısına alışmasını anlatıyor.
Kitabın konusu ise kısaca şöyle;Lexi, berbat bir trafik kazasının ardından hastanede gözlerini açıyor. Ona göre sene 2004. Kendisi yirmi beş yaşında ve çarpık dişli biri. Felaket bir aşk hayatına sahip. Ancak, her ne kadar inanamasa da, öğreniyor ki, sene aslında 2007 -Lexi artık yirmi sekiz yaşında, dişleri inci gibi ve çalıştığı departmanın da patronu olmuş; üstelik de evli. Hem de yakışıklı mı yakışıklı bir milyonerle. Son 3 yılını unutan Lexi'nin yeni yaşantısına alışmasını anlatıyor.
İlgili Konular:
beni hatırladın mı,
KİTAP,
kitap tavsiyeleri,
okuduklarım,
sophie kinsella
Çarpı İşi Şablon
29 Eylül 2010 Çarşamba
Bu yazımda gösterdiğim çarpı işinin şablonunu istemişti nestuğ. Onun için dergiden fotoğrafını çektim. Burdan belli oluyor sanırım. Belli olmayan bir kısmı varsa söyleyin tekrar ,daha yakından çekmeye çalışırım. Şimdiden kolay gelsin yapacak olanlara.
İlgili Konular:
çarpı işi,
ETAMİN,
etamin pano,
etamin şablon,
kanaviçe
Benden Haberler ve Önizlemeler
28 Eylül 2010 Salı
Uzun zamandır sesim çıkmıyordu yine. İnternet denen teknolojiye kavuşabildim. Blog yazmayı ve okumayı ne kadar çok özledim anlatamam. Hafta sonu bir aile yakınımızın düğününe gittik.
Düğünün Ankara'da olacağını duyar duymaz, Sevgili Ece Aymer'i de görebileceğim aklıma geldi. Normalde "Ankara'da düğünmü olur yeaaa... İnsan İstanbul'da yapar..." diye mızıklanacak olan ben, şıkkıdı şıkkıdı oynaya oynaya gittim Ankara'ya. Şans eseri Ece Hanım'ın da o gün atölyelerine yakın bir alışveriş merkezinde yılsonu sergileri varmış. Sınav biter bitmez soluğu orada aldım.İnanın Ece Hanım çok çok cana yakın birisi ve yaptıkları da fotoğraflardan göründüklerinden daha güzel. Malesef fotoğraf çekmeyi unutmuşum,günün yorgunluğuyla:( Ama Ece Hanım ilerleyen günlerde koyar zaten kendi sayfasına ilerleyen günlerde sergiye ait resimleri. Burada bulamadığım bazı şeyler almak istiyordum atölyelerinden,kapalı olmasına rağmen çalışma arkadaşlarından biriyle beni atölyelerine gönderdi ve alışveriş yapmamı sağladı. Çok hoşuma gitti, başkası olsa yapmaz böyle bir güzelliği hiç tanımadığı bir insana.
Aşağıdaki bardak altlıkları enişteme hediye gidecek.Yapımı gayet basit 2 saatte bitiverdi hemen. Önce zemin rengine boyadım ve stencil ile puantiyelerini yaptım.Sonrada kestiğim resimleri üzerine yapıştırdım ve son olarakda vernikledim.
Bir kaç tanede yaptıklarımdan ön izleme eklemek istedim. Evet.. Etamin işliyorum:) Gerçi etamin denmez heralde çok küçük kareleri çünkü,işlemek baya yoruyor insanın gözlerini. Dergide bu panoları görünce işlemek istedim bende. İlk başta gözüme kolay görünmüştü ama değilmiş:) Ne zaman biter artık bilmiyorum.
Bu tepsiyide ortaokuldan bir arkadaşımın annesine yapıyorum. Henüz bitmedi. Daha resim çatlatılacak ve çatalakların arasına yağlı boya girecek. Bitince huzurlarınıza çıkartırım kendilerini tekrar:)
Aşağıdaki kutuda dikiş kutusu olacak inşallah. Bu da liseden sıra arkadaşımın annesine hediye gidecek. Bu aralar annelere çalışıyorum:) Anneler sıraya girsin lütfen:) Üstüne Ece Aymer'den aldığım resimlerden birini yapıştırıp,kabartmayı düşünüyorum ama bakalım becerebilcekmiyim.
Şimdilik benden bu kadar şekerler:)
Hepinize RENKLİ GÜNLER Diliyorum.
İlgili Konular:
ahşap boyama,
ahşap boyama kutu,
ahşap boyama tepsi,
bardak altlığı,
BEN YAPTIM,
benden haberler,
ETAMİN,
kendin yap,
kendin yap projeleri,
pano,
tepsi,
tepsi modelleri
Bilge'nin Ahşap Kutusu ve Çerçevesi
21 Ağustos 2010 Cumartesi
Yeğenimiz Bilge'ye geldik bugün ziyarete.Odası süslü olsun istedik,çerçeveyle kutu yaptık ablamla ona. Fakat kötü halalar olarak içine birşey koymayı akıl edememişiz.Çocuk kutunun içinden bişey çıkmayınca hayal kırıklığına uğradı. "içi boş,içi boş" diye diye dolaştı bir süre ortalarda:)
İlgili Konular:
ahşap boyama,
ahşap boyama kutu,
bilge,
çerçeve,
takı kutusu
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)